Zindan Adası

II. Dünya Savaşı gazisi ve ABD Marşalı olan Teddy Daniels, suç işleyen akıl hastalarının tedavi gördüğü bir hastaneden kaybolan bir hastanın izini sürmek üzere Shutter Adası'na gönderilir. Bu izole ve gizemli ada, sırlarla doludur ve Teddy'nin araştırmaları ilerledikçe daha da karmaşık bir hal alır. Kaybolan hastayı bulma görevi, Teddy için hem profesyonel hem de kişisel bir mücadeleye dönüşür.

Adada geçirdiği süre boyunca Teddy, geçmişinin travmatik anıları ve rahatsız edici halüsinasyonlarla boğuşur. Araştırmaları sırasında karşılaştığı esrarengiz doktorlar ve personel, adanın karanlık sırlarını çözmesini daha da zorlaştırır. Teddy, hem akıl sağlığını hem de gerçeklikle olan bağını sorgulamaya başlar.

Teddy'nin ortağı Chuck ile birlikte yürüttüğü soruşturma, adanın ve kendi zihninin derinliklerinde bir keşif yolculuğuna dönüşür. Gerçek ile illüzyon arasındaki ince çizgide, Teddy'nin karşılaştığı her ipucu ve olay, onu daha derin bir bilinmezliğe sürüklerken, izleyiciyi de sürprizlerle dolu bir sonla baş başa bırakır.