Özgür Sanatlar

35 yaşında, kısa süre önce bekar kalmış ve işinden ilham almayan Jesse Fisher, en iyi günlerinin geride kaldığından endişe duymaktadır. Kitapların içinde kaybolarak huzuru bulmaya çalışsa da, yaşam Jesse'yi sürekli olarak geri çekmektedir.

Sevdiği üniversite profesöründen aldığı bir davet, Jesse'ye hayatına yeni bir soluk getirme fırsatı sunar. Profesörünün emeklilik yemeğinde konuşma yapması için kampüse davet edilmesi, Jesse'nin geçmişle yüzleşmesi ve kendi kimliğini yeniden keşfetmesi için bir kapı aralar.

Kampüste geçirdiği süre boyunca, Jesse genç ve hayat dolu Zibby ile tanışır. Aralarındaki yaş farkına rağmen, Zibby'nin enerjisi ve hayata olan tutkusu, Jesse'nin içsel çatışmalarını sorgulamasına ve kendini yeniden tanımlamasına yardımcı olur.

Jesse, bu süreçte sadece üniversite yıllarının nostaljisini değil, aynı zamanda geleceğe dair umutlarını da yeniden değerlendirir. Geçmişin anıları ve bugünün gerçekleri arasında gidip gelirken, asıl önemli olanın yaşamın sunduğu anları yakalamak olduğunu anlar.