Zeytin Ağacı

Alma’nın ailesi, İspanya’nın Castellón bölgesindeki Baix Maestrat’ta nesiller boyunca kaliteli zeytinyağı üretmiştir. Ancak sektördeki değişen koşullar, geleneksel yöntemlerin ekonomik olarak sürdürülemez hale gelmesine neden olmuştur ve aile, şu anda büyük ölçekli tavukçuluk işiyle uğraşmaktadır. Alma’nın dedesi yıllardır konuşmamaktadır; içine kapanmış, yemek yemeyi bırakmış ve derin bir hüzünle çevresini sarmıştır.

Dedesinin oğulları, yani Alma’nın babası ve amcası bu duruma tahammülsüz yaklaşırken, Alma onun acısını anlar. Aileye ait bin yıllık zeytin ağacının borçları ödemek için sökülüp satıldığını ve dedesinin bu kaybı derinden yaşadığını fark eder. Bu durum, bölgedeki birçok aile için de benzer bir gerçeğin yansımasıdır.

Dedesinin bu büyük kaybın düzeltilmeden son günlerini huzur içinde geçiremeyeceğine inanan Alma, zeytin ağacını bulup tekrar aile bahçesine geri getirmek için zorlu ve umut dolu bir yolculuğa çıkar. Bu anlamlı görev, hem ailenin köklerine dönmesini hem de dedesinin içindeki sessiz acının son bulmasını hedefler.