Yanlış

Dolph Springer, sıradan bir sabah uyandığında hayatının aşkı olan köpeği Paul'un kaybolduğunu fark eder. Bu beklenmedik kayıp, Dolph'u hem Paul'u hem de kendi hayatını geri kazanma arayışına iter. Ancak bu arayış, onun çevresindeki insanların hayatlarını kökten değiştirmesine neden olur.

Dolph'un yolculuğu, onu tuhaf ve absürt olaylarla dolu bir serüvene sürüklerken, aynı zamanda akıl sağlığını da sorgulamasına yol açar. Bir yandan Paul'un izini sürerken, diğer yandan karşılaştığı her karakterin dünyasında sıra dışı değişikliklere neden olur. Dolph'un bu yolculuğu, kaybolan bir köpeğin ötesinde, kendini bulma çabasına ve varoluşsal sorgulamalara dönüşür.

Her adımında yeni bir tuhaflık keşfeden Dolph, yaşamın anlamına dair derin bir yolculuğa çıkar. Bu süreçte, kendi gerçekliğine ve çevresindeki dünyaya dair algıları da değişir. Sonunda Dolph, sadece Paul'u değil, kendi iç huzurunu ve yaşamın anlamını da aramaktadır. Film, kaybedilenlerin peşinde koşarken, aslında neleri kazanabileceğimizi düşündüren bir hikaye sunar.