Yalnız Kahraman Ebuzer El Gifari

Yalnız Kahraman Ebuzer El Gifari Ebuzer, Gıfar dağlarının kudretli ve cesur savaşçısı olarak bilinir; yumruğu sarsıcı, kılıcı ise oldukça keskindir. Şam’a giden ticaret kervanları, yollarının güvenliğini sağlamak için Ebuzer’e kılıç payı ödemek zorunda kalır. Gıfar kabilesi, Ebuzer’in yiğitliğiyle övünse de, onun iki alışkanlığı kabilede hoşnutsuzluk yaratır. Ebuzer, soygunlardan elde ettiği ganimetleri yoksullara dağıtır ve kabilesinin putlarına saldırır. Gıfarlılar, taşlara tapınıp onlara adaklar sunarken, Ebuzer bu duruma karşı çıkar ve putları sürekli yıkar. Kabile halkı, yıllardır süren kuraklık ve kıtlığın, Ebuzer’in putları öfkelendirmesinden kaynaklandığına inanır. Bu yüzden, Ebuzer’i kabileden sürmeyi ya da öldürmeyi düşünmektedirler; böylece putların gazabının dineceğini ve yağmurun yağarak bolluğun geleceğini umarlar. Ebuzer, Mekke’de ‘Allahtan başka ilah yoktur’ diyen Resulullah’ın müşrikler tarafından dışlandığını ve zulme uğradığını duyar. Bunun üzerine Mekke’ye gitmeye karar verir ve yalnızca bir olan Allah’a inanmaya çağıran Muhammed’in dinine katılmak ister. Peygamberine kavuşmak için Mekke’ye doğru yola çıkar. O dönemde müşriklerin baskısı her yere yayılmıştır. Halk, dövülmekten ve işkence görmekten korktuğu için Muhammed’in s.a.v kaldığı yeri gizlemektedir. Ancak, Ebuzer’in daha önce kurtardığı küçük bir köle ona yardım eder ve onu evine götürür. Peygamber, birkaç gün boyunca oraya gelmeyecektir. Küçük köle, Şam’daki annesinden bahsederken, Ebuzer ise Resulullah’ı görmek için sabırsızlanır. Köle çocuğun annesine duyduğu özleme ve gözyaşlarına Ebuzer kayıtsız kalamaz.