Venus

Kaçak hayat süren dansçı Lucía, Madrid’in dışındaki gizemli bir binada yaşayan kız kardeşi Rocío ve onun küçük kızı Alba’nın yanına sığınır. Bu beklenmedik buluşma, üç kadının hayatlarının kesiştiği karmaşık ve duygusal bir sürecin başlangıcını işaret eder.

Lucía'nın geçmişinden kaçarken, Rocío ve Alba ile kurduğu bağlar hem korunma hem de yüzleşme alanı yaratır. Karanlık ve kapalı mekan, dış dünyadan izole bir sahneye dönüşür; burada her biri kendi sırları ve acılarıyla yüzleşir.

Bir yandan güven arayışı, diğer yandan geçmişin gölgeleri arasında sıkışan üç kadın, birbirlerine tutunarak hayatta kalmaya çalışır. Sessiz ama yoğun dramatik atmosfer, yaşamın kırılgan yanlarını derinlemesine hissettirir.