Tüp

Lisa, tanımadığı bir adamın arabasıyla yolculuk yaptıktan sonra kendini karanlık ve dar bir tüpün içinde bulur. Kolundaki sayacı geri sayan bir bileklik, her sekiz dakikada bir tüpün bir bölümünün ateşle dolacağını haber verir. Hayatta kalabilmek için, yanmakta olan bölgelerden hızla uzaklaşıp güvenli bölümlere sürünmek zorundadır.

Zamanla, tüpün içinde ilerledikçe Lisa, bu mekanın sadece fiziksel bir tuzak olmadığını, aynı zamanda zihninde derin yaralar açan anılarla dolu olduğunu fark eder. Kayıp kızıyla ilgili anılar, acı ve pişmanlıklarla birlikte yeniden yüzeye çıkar. Her adımda, geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır.

Hayatta kalmak için sadece ateşin yakmadığı yerlere geçmek yetmez; aynı zamanda kendi içindeki karanlıkla da savaşması gerekir. Lisa’nın bu karanlık ve sınav dolu yolculuğu, hem fiziksel hem de duygusal bir labirente dönüşür.

Tüpün içinde geçirdiği zaman, Lisa’ya kızının ölümünün ardındaki gerçekleri ve kendini affetmenin yollarını gösterir. Kaçışın anahtarı, geçmişin gizemlerinde saklıdır ve Lisa, bu zorlu sınavda hem bedenini hem de ruhunu kurtarmaya çalışır.