Tıpkı Bir Kadın Gibi

Marilyn ve Mona, hayatlarının kesiştiği bir dönemde birlikte yola çıkarlar. Santa Fe'ye giden bu yolculuk, her iki kadın için de bir kaçış ve yeni başlangıç fırsatıdır. Marilyn, ünlü bir oryantal dans topluluğunun düzenlediği yarışmayı kazanmayı hayal ederken, Mona ise geçmişinden sakladığı karanlık bir sırla yüzleşmektedir.

Marilyn, hayatındaki monotonluktan kaçarken, dans tutkusu onu ayakta tutan tek şeydir. Bu yolculuk, onun için sadece bir yarışma değil, aynı zamanda kendini yeniden bulma macerasıdır. Santa Fe'deki yarışma, Marilyn'in yeteneklerini sergileyebileceği ve hayallerini gerçekleştirebileceği bir sahne sunar.

Öte yandan Mona, sessiz ve içine kapanık bir karakter olarak, Marilyn'in enerjisine tutunur. Ancak onun Santa Fe'ye doğru yaptığı bu yolculuk, geçmişinden kaçma çabasından daha fazlasını ifade eder. Mona'nın taşıdığı sır, onu hem özgürleştirecek hem de bağlarını koparacaktır.

İki kadının çıktığı bu yolculuk, dostluk, cesaret ve özgürlük arayışının simgesi haline gelir. Santa Fe'ye giden otoyolda paylaştıkları anlar, onların hem birbirlerine hem de kendilerine olan bakış açılarını değiştirir. Yolculuk, sadece fiziksel bir kaçış değil, aynı zamanda ruhsal bir arınma ve yeniden doğuş hikayesidir.