The Unbroken

Sarah Campbell, uzun yıllar süren evliliğinin ardından karmaşık bir boşanma süreci geçirir ve kendini ilk kez kırılmış, kaybolmuş ve yalnız hisseder. Hayatını yeniden inşa etmek zorundadır ve bu süreçte oldukça eski bir apartman dairesine taşınır. Burada karşılaştığı ilginç komşular, Sarah için yeni bir hayatın başlangıcı olsa da, asıl sorun yeni evinde yaşanmaya başlar.

Sarah, evin aynalarında küçük bir çocuğun görüntüsünü görmeye başladığında, bunu kendi çılgın hayal gücüne yorar. Ancak, zamanla bu görüntüler daha da korkutucu bir hal alır. Sarah, tekrar eden kabuslar görmeye başlar; bu kabuslarda karanlık bir figür tarafından öldürülüp sığ bir mezara atıldığını görür. Bu karabasanlar, Sarah'nın gerçeklikle olan bağını sorgulamasına neden olur.

Görmeye başladığı tuhaf olaylar ve kabuslar, Sarah'yı evin karanlık sırlarını ortaya çıkarmaya zorlar. Kendi iç dünyasında kaybolmuşken, hem geçmişinin hem de evin gizemlerinin peşine düşer. Sarah, gerçek ile hayal arasında bir yolculuğa çıkarak, yaşadığı bu korkunç deneyimlerin ardındaki gerçeği keşfetmeye çalışır.