The Science of Fictions

Siman, gizemli bir yabancı ekibin ay inişi sahnesi çektiğini keşfeder. Ancak bu sıradışı olayı öğrenmesi onu büyük bir tehlikenin içine sürükler. Yakalanan Siman’ın dili kesilir ve sessizliğe mahkûm edilir.

Yaşamı, zamanın ağır aktığı bir dünyaya dönüşür; Siman, bir astronot gibi uzayda süzülürcesine hareket eder. Çevresindekiler onu deli olarak etiketlerken, o kendi içine çekilmiş bir yolculuğa çıkar.

Sessizliğin içinde, gerçek ile kurmaca arasındaki sınırlar bulanıklaşır. Siman’ın hikayesi, izleyiciyi hem düşündürür hem de duygusal bir yolculuğa davet eder.

Her anı, bilinmeyenin içinde kaybolmuş bir adamın sessiz çığlığı gibidir; yaşadığı deneyim, sıradan hayatın ötesinde bir serüveni anlatır.