The Runner

Kıyamet sonrası karanlık bir dünyada, hafızası silinmiş genç Thomas, kendini yalnızca erkeklerin bulunduğu kapalı bir toplulukta bulur. Hatırlayamadığı geçmişi ve bilinmezlikler içinde, burada yaşananların sırlarını çözmeye çalışır.

Thomas, kısa sürede içinde bulundukları yerin devasa ve ölümcül bir labirent olduğunu keşfeder. Labirentte hayatta kalmak için sürekli hareket halinde olan “koşucular”la tanışır ve onların arasına katılır. Bu koşucular, labirentin karmaşık yapısını anlamaya ve çıkış yolunu bulmaya çalışmaktadır.

Zaman ilerledikçe, Thomas’ın cesareti ve zekâsı, labirentin gizemlerini çözmek için hayati önem taşır. Grup içinde gelişen bağlar ve karşılaşılan tehlikeler, kaçış umudunu her geçen gün daha da güçlendirir.

Thomas, sadece kendisi için değil, tüm arkadaşlarının özgürlüğü için mücadele ederken, gerçeklerin ve geçmişin karanlık perde arkasını aralamaya başlar. Labirentin dışına açılan kapı için verilen bu mücadele, hayatta kalmanın ve umut etmenin anlamını yeniden tanımlar.