The Lifeguard

Leigh, New York'ta gazeteci olarak başarılı bir kariyere sahipken, hayatında bir boşluk hisseder ve çocukluk yıllarının geçtiği Connecticut'a geri dönmeye karar verir. Orada, iç huzurunu yeniden bulmak umuduyla eski bir yüzme havuzunda cankurtaran olarak çalışmaya başlar. Bu yeni başlangıç, Leigh'in kaybettiği mutluluğu yeniden arayışının bir adımı olur.

Ancak Leigh'in geri dönüşü, sadece eski anıların canlanmasına sebep olmaz; aynı zamanda onu karmaşık ve tehlikeli bir duruma sürükler. Cankurtaran olarak çalıştığı yerde tanıştığı sorunlu bir gençle kurduğu ilişki, sınırları zorlayan bir hale gelir. Genç adamın hayatındaki belirsizlikler ve sorunlar, Leigh'i hem duygusal hem de ahlaki açılardan derinlemesine etkiler.

Leigh, bu süreçte hem kendi geçmişiyle hem de geleceğiyle yüzleşmek zorunda kalır. Eski alışkanlıkları ve yeni sorumlulukları arasında sıkışıp kalan genç kadın, kendini bulma yolculuğunda riskli kararlar almaya başlar. The Lifeguard, bir kadının içsel çatışmalarını ve huzuru bulma çabalarını etkileyici bir şekilde gözler önüne serer.