The Guardian Angel

1951 yılında Kopenhag’da geçen hikayede, suç araştırmacısı Anders Olsen, gizemli bir banka soygununu çözmekle görevlidir. Görgü tanıklarının ifadesine göre, soyguncu adeta bir trans halindeymiş gibi davranmaktadır. Olsen, bu tuhaf durumu anlamaya çalışırken olayın ardındaki gerçek nedenleri ortaya çıkarmaya çalışır.

Soruşturma ilerledikçe, Anders Olsen sadece bir suçluyu yakalamakla kalmaz, aynı zamanda insan zihninin sınırlarını zorlayan esrarengiz bir olgunun içine çekilir. Banka soygunundaki gizemli trans hali, olayın çok daha karmaşık ve derin bir boyutu olduğunu gösterir.