Sweet Dreams

Hollandalı bir şeker kamışı plantasyon sahibinin ani ölümü, Hint Okyanusu’ndaki adadaki düzeni altüst eder. Miras, beklenmedik bir şekilde, sahibinin Endonezyalı hizmetçisinden olan genç gayrimeşru oğluna kalır. Bu durum, adada yaşayanlar arasında derin çatışmalara ve karmaşık duygusal hesaplaşmalara yol açar.

Çocuğun varlığı, hem aile içinde hem de toplumda sınırları zorlayan bir gerilim yaratır. Yeni mirasçı, kimlik arayışı ve kabul görme mücadelesi verirken, adadaki güç dengeleri yeniden şekillenmeye başlar. Herkes kendi çıkarları doğrultusunda hamleler yapar, geçmişin sırları gün yüzüne çıkar.

Adanın sakinleri için bu miras ve kimlik meselesi, sadece maddi değil, aynı zamanda kültürel ve duygusal bir savaş halini alır. Yaşananlar, bağların ve aidiyetin ne denli karmaşık olabileceğini gözler önüne serer.