Skinwalker

Eski Batı’da, bir avcı, Kızılderili mezar yerini talan ederek eski bir laneti uyandırır. Hiç beklemediği bir anda, şekil değiştirebilen korkunç bir varlık serbest kalır. Efsanelerde yalnızca bir söylenti olarak anılan bu yaratık, mezarından çıkarak intikam peşine düşer.

Peşine düştüğü herkesi durdurmak için acımasızca avlayan bu şekil değiştirici, sınır tanımayan öfkesiyle çevresindekilere korku salar. Avcı, kendi açtığı bu tehlikeden kurtulmak ve yaratığın gazabından kaçmak için mücadele etmek zorundadır.

Gizem ve gerilimin iç içe geçtiği bu hikâye, eski inançların ve unutulmuş lanetlerin gölgesinde hayatta kalma mücadelesini gözler önüne serer. Her adımda büyüyen tehdit, karakterleri zorlayarak ölüm kalım sınırlarını zorlar.