Serena

1920'lerin sonlarında Kuzey Carolina dağlarında geçen Serena, yeni evli George ve Serena Pemberton çiftinin tutkulu aşkını ve hırs dolu hayatlarını konu alıyor. Çift, büyük bir kereste imparatorluğu kurma hedefiyle yola çıkar. Serena, kısa sürede erkeklerle eşit olduğunu kanıtlar; oduncuları denetler, çıngıraklı yılan avlar ve hatta vahşi doğada bir adamın hayatını kurtarır.

Pemberton çifti, ellerindeki güç ve etkiyi kimseye kaptırmamak konusunda kararlıdır. Ancak Serena, George'un saklı geçmişini keşfettiğinde ve kendi kaçınılmaz kaderiyle yüzleşmek zorunda kaldığında, çiftin tutkulu evliliği çatırdamaya başlar. Serena'nın güçlü kişiliği ve hırsı, evliliklerinde beklenmedik gerilimlere yol açar.

George ve Serena'nın arasındaki aşk, zamanla yerini güvensizlik ve çatışmalara bırakır. İkili, ellerindeki imparatorluğu korumak için her şeyi göze alırken, ilişkileri de tehlikeli bir hale gelir. Serena'nın geçmişe dair keşifleri, çiftin arasındaki dengeyi tamamen bozar.

Sonuç olarak, Pemberton'ların aşk ve güç arayışları, onları dramatik bir yüzleşmeye doğru sürükler. Her iki taraf da kendi iç dünyalarında ve evliliklerinde büyük bir hesaplaşma yaşarken, zamanla ortaya çıkan sırlar ve olaylar, çiftin hayatını geri dönülmez bir şekilde değiştirir.