Perejil

1937 yılında, Dominik Cumhuriyeti ile Haiti sınırına yakın bir bölgede yaşayan genç Haitili kadın Marie, Dominikli kocası Frank ile ilk çocuğunu beklemektedir. Annesinin cenazesinin ardından, gecenin bir vakti uzaktan gelen çığlıklarla uyanır. Ülke topraklarındaki tüm Haitililerin derhal infaz edilmesi emredilmiştir; bu acımasız operasyon “Kesim” olarak adlandırılmaktadır.

Hayatta kalmanın tek yolu, “perejil” (maydanoz) kelimesini doğru telaffuz etmekle ölçülür. Bu korkunç test, kişinin kaderini belirlemektedir. Marie, Frank’ı bulmak için bir an bile tereddüt etmeden, yanındaki kıyafetlerden başka bir şey olmadan, komşu kasabaya doğru yola çıkar.

Zamanla yarışan Marie, hem doğacak çocuğunun hem de kendi hayatının güvenliğini sağlamak için çaresizce mücadele eder. Giderek artan tehlikeler arasında ilerlerken, sevgi ve umutla dolu ailesine kavuşma arzusu en büyük gücü olur.

Bu zorlu yolculuk, sınırların ötesinde yaşanan zulmü ve insanlığın dayanma gücünü gözler önüne serer. Marie’nin hikayesi, hayatta kalma mücadelesinin en yalın ve dokunaklı halini anlatır.