Patrick

Patrick, küçük bir özel hastanede komada yatan bir hastadır ve tek fiziksel aktivitesi istemsizce tükürmektir. Hayatının bu durağan döneminde, hastaneye yeni atanmış ve eşinden yeni ayrılmış genç ve güzel bir hemşire işbaşı yapar. Hemşire, Patrick'in kendisiyle iletişim kurmaya çalıştığını hissetmeye başlar.

Patrick, sessizliği ve hareketsizliği içinde, hemşire ile arasında görünmez bir bağ kurar. Hemşire, Patrick'in güçlü psişik yeteneklere sahip olduğu ve bu yetenekleri kullanarak kendi yaşamındaki olayları etkilediği izlenimine kapılır. Bu gizemli iletişim şekli, hemşirenin hem profesyonel hem de kişisel hayatında beklenmedik değişimlere yol açar.

Hastanede geçen zaman boyunca, Patrick'in sıradan bir hasta olmadığını fark eden hemşire, onun psişik güçlerinin ardındaki sırları çözmeye çalışır. Bu süreçte, Patrick'in düşüncelerinin ve hislerinin kontrol edilemez bir boyuta ulaştığını ve kendi hayatında ciddi etkiler yarattığını görür.

Sonunda, Patrick'in hastane yataklarında sessizce yatan bir hasta olmanın ötesinde, daha derin ve karmaşık bir varlık olduğu ortaya çıkar. Hemşire, bu olağanüstü durumu anlamaya çalışırken, kendi hayatında da önemli kararlar almak zorunda kalır. Patrick'in psişik gücü ve hemşirenin cesareti, onları beklenmedik bir sona doğru sürükler.