On the Line

Radyo programcısı, canlı yayında beklenmedik bir telefon alır. Karşısındaki gizemli arayan, ailesini kaçırdığını ve istediklerini yerine getirmezse tüm radyo istasyonunu patlatmakla tehdit etmektedir. Bu ölümcül tehditle birlikte, programcı zorlu bir ikilem içinde kalır.

Zamanla yarışan kahraman, hem ailesini kurtarmak hem de yayını kesintiye uğratmadan tehdidi savuşturmak zorundadır. Telefon hattı üzerinden geçen psikolojik mücadele, tehlike ve gerilim giderek yükselir. Her hamle, hem onun hem de sevdiklerinin hayatını belirleyecektir.

Radyo stüdyosunda geçen bu yoğun kedi-fare oyunu, izleyiciyi nefesini tutmaya zorlar. Programcının zekâsı ve soğukkanlılığı, gizemli arayanın amacını çözmek için tek umududur. Her an her şey değişebilir ve tehlike kapıdadır.

Filmin her dakikası, izleyiciyi sarmalayan bir gerilim ve belirsizlik atmosferi yaratır. Canlı yayın esnasında verilen mücadele, sadece bir radyo programından çok daha fazlasını ifade eder; hayat ve ölüm arasında ince bir çizgide ilerleyen bir savaş...