Oğlumuz

Bir dolandırıcılık davasını araştıran hakim, karşılaştığı kadının, evlat edindiği çocuğunun biyolojik annesi olduğunu fark eder. Bu beklenmedik keşif, davanın seyrini tamamen değiştirir. Hakim, kişisel duyguları ve mesleki sorumluluğu arasında bir denge kurmak zorundadır.

Normalde davadan çekilmesi beklenen hakim, bunun aksine olaya daha derinlemesine odaklanmaya karar verir. Kadının geçmişi ve çocuğun gerçek hikayesi yavaş yavaş gün yüzüne çıkar. Her adımda gerilim artar, gerçekler katman katman açığa çıkar.

Hakim, sıradan bir adli süreçten çok daha karmaşık bir yüzleşmenin içine sürüklenir. Hem yasal hem de insani boyutları olan bu davada, doğruyu bulmak için sınırlarını zorlar. Olayların gidişi, beklenmedik bağlantılarla izleyiciyi içine çeker.

Sonunda, hakimin kararlılığı ve araştırmasının derinliği, sadece bir suçun değil, aynı zamanda bağların, kimliklerin ve geçmişin de çözülmesine vesile olur. Film, adalet arayışının ötesinde, insanın köklerine dair dokunaklı bir hikaye sunar.