Neva Savaşı

Genç prens Aleksandr, doğuda Horde ve batıda Töton Şövalyeleri ile İsveç'in tehdidi altında kalan Novgorod'u savunmak zorundadır. İki cephede birden mücadele verirken, sarayın içinde de tehlikeli entrikalar dönmektedir. Aleksandr, bazı boyarların ticari çıkarlar uğruna Novgorod'u İsveç ve Almanlara satmaya hazırlandığını öğrenir. Bu ihanet, genç prensi zorlu bir karar vermeye zorlar.

Aleksandr için en zorlayıcı anlardan biri, kendi düğün şöleninde gerçekleşir. Prensin en güvendiği dostu, ona yönelik bir suikast girişimiyle suçlanır. Kendi düğününde zehirlenmeye çalışılan Aleksandr, hem dostuna duyduğu güveni sorgular hem de sarayın içindeki hainin kim olduğunu bulmaya çalışır.

Dış tehdidin yanı sıra, içerdeki düşmanların da yarattığı kaosu çözmek zorundadır. Aleksandr, halkını korumak ve ülkesinin bağımsızlığını sağlamak için savaşırken, sadakat ve ihanet arasındaki ince çizgide yürümeye çalışır. Novgorod'u savunmak için sadece düşmanlarıyla değil, aynı zamanda kendi içindeki ihanetle de yüzleşmesi gerekmektedir.

Aleksandr'ın mücadelesi, sadece fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda stratejik bir akıl oyunudur. Genç prens, hem düşman ordularını püskürtmek hem de içerdeki hainleri açığa çıkarmak için zekasını ve cesaretini kullanmak zorundadır. Bu zorlu görev, onun liderlik yeteneklerini sınarken, Aleksandr'ın tarihin akışını değiştirecek bir kahramana dönüşmesine de yol açar.