Mayıs'ta 4 Gün

1945 yılı Mayıs ayında, İkinci Dünya Savaşı'nın bitimine günler kala, Almanya'nın Baltık Denizi kıyılarında küçük bir Sovyet devriyesi, yaşlı bir baronesin yetim kız çocuklarına ve savaşı sürdürmekte kararlı bir erkek çocuğa sığınak sunduğu ıssız bir eve ulaşır. Savaşın bitme noktasına geldiği bu günlerde, evde yaşanan gerilim barış ve çatışma arasında ince bir çizgide yürür.

Evdeki çocuklar, savaşın getirdiği yıkım ve kayıplarla baş etmeye çalışırken, Sovyet askerleri ile kurdukları beklenmedik bağlar sayesinde insanlığın ve umudun gücünü keşfederler. Barones, kısıtlı kaynaklarına rağmen hem çocukları hem de gelen askerleri korumaya çalışırken, savaşın son anlarında bile insanlık onurunun korunabileceğini gösterir.

Bu dört gün boyunca, savaşın gölgesindeki bu küçük evde, düşmanlar arasında filizlenen güven ve dostluk, savaş sonrası hayatın yeniden inşası için bir umut ışığı olur. Mayıs'ta 4 Gün, savaşın acımasız gerçekliğine rağmen insan ruhunun direncini ve barışın gücünü etkileyici bir şekilde ortaya koyar.