Marzhaye bi payan

Ahmad, İran ile Afganistan sınırında, etnik olarak çoğunluğu Beluçlardan oluşan yoksul küçük bir köyde sürgünde yaşayan bir öğretmendir. Günlük hayatı, sınırdaki zorluklar ve köyün dar kalıpları arasında geçerken, yasa dışı olarak bölgeye sığınmış bir Hazara ailesiyle tanışır. Bu aile, Taliban’ın güç kazanmasıyla artan tehditten kaçmaktadır.

Ahmad, zamanla köydeki ön yargıların, dogmaların ve kalıplaşmış yargıların herkesin hayatını ne kadar derinden etkilediğini fark eder. Bu gerçeklik, onun doğru ve yanlış kavramlarını sorgulamasına neden olur. İçinde bulunduğu ortamın dar görüşlülüğüyle çatışırken, kendi değerleriyle yüzleşmeye başlar.

Bu süreçte Ahmad, yasak sayılan genç bir aşkı korumaya karar verir. Ancak bu karar, sadece kendisini değil, çevresindeki herkesi derinden etkileyecek ve tehlikeli sonuçlar doğurabilecektir. Aşkın ve insanlığın sınandığı bu hikayede, hayatın sert koşulları ve toplumsal baskılar iç içe geçer.

“Marzhaye bi payan”, sınırların ötesinde yaşanan insanlık dramını ve bireyin vicdanıyla mücadelesini gözler önüne sererken, izleyeni derin bir sorgulamaya davet ediyor.