Marshall

Genç avukat Thurgood Marshall, 1941 yılında Connecticut'ta siyahi bir şoförün, beyaz bir kadına tecavüzle suçlandığı davayı üstlenir. Irkçılığın ve adaletsizliğin hakim olduğu bu ortamda, Marshall, müvekkilinin masumiyetini kanıtlamak için zorlu bir mücadele verir.

Davada, deneyimsiz ve önyargılı bir avukatla iş birliği yapmak zorunda kalan Marshall, mahkeme salonunda sadece müvekkilinin değil, tüm Afro-Amerikalıların haklarını savunur. Kanıtları ve stratejisiyle, sistemin adaletsiz yanlarını gözler önüne serer.

Marshall için bu dava, kariyerinin dönüm noktalarından biri olurken, gelecekte Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi’ne giden yolun da başlangıcını oluşturur. Adaletin peşindeki bu mücadele, hem hukuk hem de insanlık tarihine önemli bir iz bırakır.