Mağbet

Bir grup genç gazeteci, gizemli bir tarikatın insan kurban etme ritüelleri yaptığına dair söylentilerin peşine düşer. Bu meraklı ekip, tarikatın karanlık sırlarını ortaya çıkarmak amacıyla Avrupa'nın ücra bir köyüne doğru yola çıkar. Ancak köye vardıklarında, karşılaştıkları esrarengiz atmosfer ve düşmanca tavırlar, araştırmalarını beklediklerinden çok daha tehlikeli bir hale getirir.

Gazeteciler, köydeki insanların garip davranışlarına tanık oldukça, kendilerini giderek daha büyük bir tehlikenin içinde bulur. Tarikatın merkezine yaklaştıkça, köyün üzerine çöken yoğun sis ve gizemli heykeller, onları rahatsız edici bir şekilde izlemektedir. Bu doğaüstü unsurlar, ekibi hem fiziksel hem de psikolojik bir sınavın içine sürükler.

Köydeki araştırmaları derinleştikçe, gazeteciler tarikatın gerçek yüzüyle karşılaşır ve korkularının ötesinde bir dehşetle yüzleşmek zorunda kalır. Kendi güvenliklerini riske atan bu gençler, kaçınılmaz olarak tarikatın dikkatini çeker ve kısa süre içinde avcının av olduğu bu ölümcül oyunun parçaları haline gelirler.

Sonunda, hayatta kalmak ve bu kabustan kurtulmak için kendi sınırlarını zorlamak zorunda kalan gazeteciler, hem içsel hem de dışsal mücadelelerle karşı karşıya kalır. Tarikatın kurban listesine düşmeden önce, bu karanlık güçlerin derinliklerinde kaybolmamak için zamana karşı bir yarış başlar.