Lütfen Beni Öldürme

Harold Crick, sıradan ve yalnız bir hayat süren bir vergi memurudur. Günlerinin her biri bir öncekinin aynısıdır; sabah kalkar, dişlerini belirli sayıda fırçalar ve işe gider. Ancak bir gün, hayatının tamamen değişmesine neden olacak bir olay gerçekleşir Kendi yaşamını anlatan bir ses duymaya başlar. Bu gizemli anlatıcı, Harold'un her hareketini ve düşüncesini detaylandırarak, onun rutin dünyasına beklenmedik bir heyecan ve karmaşa katmaktadır.

Bu ses, Harold'un yaşamının sıradanlığını kırarken, ona yaklaşmakta olan ölümünü de haber verir. Kendi hikayesinin sona ermek üzere olduğunu öğrenen Harold, hayatının kontrolünü ele almaya ve kaderini değiştirmeye karar verir. Bu süreçte, hayatını değiştirecek birkaç önemli kişiyle tanışır. Bu kişilerden biri, hayatının aşkı olabilecek Ana Pascal'dır. Ana, Harold'un hayatına renk katan, onun dünyasını sorgulamasına ve yeniden şekillendirmesine yardımcı olan asi ve tutkulu bir fırıncıdır.

Harold, bir yandan kendi hikayesini kontrol etmeye çalışırken, diğer yandan anlatıcının kimliğini ve ona neden böyle bir rol biçtiğini keşfetmeye çalışır. Bu arayışında, edebiyat profesörü Jules Hilbert'ten yardım alır. Hilbert, Harold'a hikayesinin bir trajedi mi yoksa komedi mi olduğunu anlaması için rehberlik eder. Harold, kendi hikayesinin kahramanı olma yolunda adımlar atarken, hayatın beklenmedik sürprizlerini ve her anın değerini öğrenir.

Sonuç olarak, Lütfen Beni Öldürme, Harold Crick'in kendi hayatının yazarını bulma ve kendi hikayesini yazma çabasını anlatan, mizahi ve düşündürücü bir film. Harold'un sıradan bir adamdan, kendi kaderini eline alan bir kahramana dönüşümü, izleyicilere yaşamın anlamı ve döngüselliği üzerine derinlemesine düşünme fırsatı sunar.