L'etat et moi

Yargıç Praetorius-Camusot, Alman-Fransız ilişkilerini kutlayan resmi bir etkinlikte, Paris Komünü’nden bir hayaletin beklenmedik ziyaretiyle rutin hukuki görevlerinin ortasında kalır. Bu doğaüstü karşılaşma, onun hem geçmişle hem de hukuk sisteminin temel taşlarıyla yüzleşmesine neden olur.

Hayaletin ortaya çıkışı, Praetorius-Camusot’un Almanya’da ceza hukukunun kökenlerine dair alışılmış anlayışını sarsar ve onu karmaşık tarihî olayların içine çeker. Bu süreçte, hukuk ve politikanın iç içe geçtiği anlar, mizahi ve sıra dışı bir dille gözler önüne serilir.

Etkinlik boyunca yaşananlar, sadece bir yargıcın mesleki rutinini bozmakla kalmaz, aynı zamanda bir dönemin toplumsal ve hukuki dönüşümlerine ışık tutar. Geçmişin gölgeleriyle dolu bu anlar, izleyiciyi hem düşündürür hem de güldürür.

Film, hukukun kökenlerine dair beklenmedik bir bakış sunarken, tarih ve mizahı ustalıkla harmanlayarak izleyiciyi sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor.