Küçük Yabancı

Savaş sonrası kırsal Warwickshire'da, Dr. Faraday, yüzyıllardır Ayres ailesinin evi olan ancak artık yavaş yavaş harabeye dönüşen Hundreds Hall'a çağrılır. Evde yaşayanlarla ilgilenirken, zamanla buradaki sıradan sorunların çok ötesinde, gizemli ve ürkütücü olayların izlerini keşfeder.

Ayres ailesinin çöküşüyle birlikte evde yaşanan tuhaflıklar artar; geçmişin gölgeleri ve saklı kalmış sırlar, Dr. Faraday’ı içine çeken karanlık bir labirente dönüşür. Yalnızca maddi değil, ruhani bir çöküşün de yaşandığı Hundreds Hall, sakinlerini derin bir belirsizlik ve korku içinde bırakır.

Dr. Faraday, hem hastalarına hem de kendisine doğru yaklaşan bu esrarengiz tehlikenin sınırlarını zorlar. Yavaş yavaş evin ve ailenin gizemli geçmişiyle yüzleşirken, gerçek ile hayal arasındaki ince çizgide kalır ve Hundreds Hall’da yaşananların ardındaki karanlık sırları ortaya çıkarmaya çalışır.