Korkunun Gölgesi

İran-Irak Savaşı’nın gölgesinde, Tahran’da yaşayan Shideh ve kızı Dorsa, bombaların düşmeye başladığı bir dönemde hayatlarını sürdürmeye çalışır. Bir gün Shideh’nin oturduğu bina bir füzeyle vurulur. Bu olayın ardından, batıl inançlara sahip komşuları, füzenin lanetli olduğunu ve kötü niyetli Orta Doğu ruhlarını taşıdığını iddia eder.

Shideh, yaşananların tesadüf olmadığını düşünür ve binada varlığını hissettiren doğaüstü güçlerin, kızına musallat olmaya çalıştığına inanır. Korku ve çaresizlik içinde, Dorsa’yı bu karanlık güçlerden korumak için mücadele etmeye karar verir. Evdeki gizemli olaylar giderek artar, Shideh’nin gerçeklik algısı sınanır.

Annenin ve kızının hayatı, savaşın yıkıcılığına paralel olarak doğaüstü bir tehdit altında şekillenir. Shideh, hem dış dünyadaki tehlikelerle hem de evin içinde yükselen bilinmeyen güçlerle yüzleşmek zorundadır. Korku ve kaygı, her köşede onları kuşatırken, Shideh’nin tek amacı Dorsa’yı korumaktır.

Korkunun Gölgesi, savaşın dehşetiyle örülen gerçek ve doğaüstü korkunun iç içe geçtiği bir hikayede, hayatta kalma mücadelesini ve annenin karanlıkla savaşını etkileyici bir biçimde anlatır.