Kör

Görme yetisini yeni kaybeden Ingrid, kendini kontrol edebildiği tek yer olan evinin güvenliğine çekilir; kocası ve kendi düşünceleriyle yalnız kalır. Ancak zamanla, kocasının işte olması gerekirken evde olduğunu hissetmeye başlar ve bu durum onun gerçeklik algısını sorgulatır.

Öte yandan, yalnız ve monoton hayatından sıkılmış olan komşusu, en uç pornografiden bile tatmin olamaz hale gelmiş ve dikkatini karşıdaki kadına yöneltir. Ingrid bu durumun farkındadır, ancak esas sorunları dairesinin duvarlarının içinde gizlidir.

İç dünyasındaki korkular ve bastırılmış fanteziler giderek güçlenir, Ingrid’in gerçeklik ve hayal arasındaki sınırları bulanıklaşır. Ev, onun için hem bir sığınak hem de karanlık bir labirente dönüşür.