Kelle Koltukta

Kelle Koltukta, toplumsal adaletsizliklerle dolu bir şehirde geçen, sert ve karanlık bir hikaye sunuyor. Film, yeni bir şehre gelen evsiz bir adamın, suçun hüküm sürdüğü ve şehirdeki suç patronunun egemen olduğu bir ortamda bulduğu kendisini konu alıyor. Bu kaotik kentte, silahlı soyguncular, yozlaşmış polisler, istismar edilen hayat kadınları ve hatta sapık bir Noel Baba ile karşı karşıya kalan kahramanımız, adaleti sağlamak için eline 20 kalibrelik bir pompalı tüfek alıyor.

Evsiz adam, şehirdeki suç dünyasına karşı kendi tarzında bir savaş başlatıyor. Amacı, bu kaos içinde geleceğin nesilleri için daha iyi bir yer yaratmak. Ancak bu uğurda attığı adımlar, şehirde büyük bir kargaşaya neden oluyor. Her köşe başında tehlikelerle dolu sokaklarda, adaletin sağlamaya çalışırken, kendi hayatını da tehlikeye atıyor.

Filmde, evsiz adamın karşılaştığı zorluklarla ve bu zorluklara karşı verdiği mücadeleyle, izleyiciler nefes kesen bir aksiyonun içine çekiliyor. Şehirdeki yozlaşmış düzeni değiştirme çabası, onu hem yeraltı dünyasının liderleriyle hem de yozlaşmış otoriteyle karşı karşıya getiriyor. Her adımında kendi adalet anlayışını uygulayan bu adam, izleyicilere sokak adaletinin ne anlama geldiğini gösteriyor.

Sonunda, Kelle Koltukta, izleyicilere adaletin her zaman resmi kanallardan gelmeyeceğini, bazen de sıradan bir insanın, doğru bildiği yolda ilerleyerek büyük değişiklikler yapabileceğini anlatıyor. Film, cesur bir kahramanın kararlılığı ve cesaretiyle, karanlık ve umutsuz bir dünyaya ışık tutmayı başarıyor.