Julia’nın Gözleri

Julia, görme yetisini yavaş yavaş kaybetmekte olan bir kadındır ve ikiz kız kardeşi Sara'nın da benzer bir hastalığı vardır. Sara'nın kör olarak yaşadığı evin bodrumunda asılı halde bulunması, tüm işaretlerin intiharı göstermesine rağmen Julia'nın içini kemiren şüpheleri artırır. Kız kardeşinin ölümünü kabullenemeyen Julia, olayın ardındaki gerçeği ortaya çıkarmaya kararlıdır.

Julia, Sara'nın ölümünü araştırmaya başladıkça, kendisini gizemli ve tehlikeli bir dünyanın içinde bulur. Araştırmaları sırasında, Sara'nın ölümünden önceki tuhaf davranışlarını ve çevresindeki karanlık sırları keşfeder. Bu süreçte Julia, hem kendi içsel korkularıyla yüzleşmek hem de görme yetisini hızla kaybettiği bir dünyada gerçekleri bulmak zorundadır.

Araştırması derinleştikçe, Julia'nın karşısına çıkan ipuçları ve tanıklar, onu daha da karmaşık bir bulmacanın içine çeker. Kız kardeşinin ölümünün ardındaki gizemi çözmeye çalışırken, aynı zamanda kendi hayatını da tehlikeye atar. Gördüğü her şeyin ve tanıştığı herkesin aslında göründüğü gibi olmadığını fark eder.

Julia’nın mücadelesi, hem fiziksel hem de duygusal engellerle dolu bir yolculuktur. İçindeki güçlü sezgiler, ona Sara'nın ölümünün ardında bir sır perdesi olduğuna dair inancını sürdürme cesareti verirken, karşılaştığı karanlık gerçekler, izleyiciyi soluksuz bir gerilimin içine çeker.