Şimdi ya da Asla

Sol’un bir arkadaşının Jennifer’la sohbet etmeye çalışmasıyla başlayan tesadüfi karşılaşma, kısa sürede Sol ve Jennifer arasında özel bir bağa dönüştü. Sol, Jennifer’ın gülüşüne, samimiyetine ve neşesine hayran kalırken; Jennifer de Sol’un yemek yapma yeteneğine, sporcu ruhuna ve birlikte eğlenceli anlar paylaşmalarına değer verdi. Bu karşılıklı beğeni, aralarında derin bir sevginin filizlenmesine yol açtı.

İlişkileri ilerledikçe Jennifer, Sol’un hayallerinin peşinden gitmesi için onu cesaretlendirdi ve maddi açıdan destek olmak için birlikte yaşamaya başladılar. Sol ise Jennifer’a olan bağlılığını evlilik teklifiyle taçlandırdı. Ancak mutlulukları, Sol’un karaciğerinde tespit edilen tümörle sarsıldı.

Teşhis konulduğunda Sol’un sadece altı ay ömrü kaldığı söylendi. Bu zor zamanlarda Sol ve Jennifer, kalan sürenin en anlamlı ve dolu dolu geçmesi için birlikte mücadele etmeye karar verdi. Sevginin ve umut dolu anların ön planda olduğu bu hikâye, hayatın değerini hatırlatan dokunaklı bir yolculuk olarak izleyiciyi derinden etkiliyor.