Hiç Korkmuyorum

Geniş buğday tarlalarıyla çevrili küçük bir köyde, yetişkinler evlerine kapanmışken, altı çocuk bisikletleriyle kavrulmuş ve tenhalaşmış kırsalda özgürce dolaşır. Dokuz yaşındaki Michele, arkadaşlarıyla birlikte köyün dışındaki harabe bir çiftlik evini keşfetmeye karar verir.

Eski ve terk edilmiş bu evde, Michele beklenmedik bir sırla karşılaşır gizemli ve ürkütücü bir gerçek saklanmaktadır. Bu keşif, onun çocukluk dünyasını altüst eder ve içinde derin bir korku ile çaresizlik yaratır.

Michele, yaşadığı bu vahim sırrı kimseye anlatmaya cesaret edemez; zira öğrendiği şey, köyün sakinlerinin bilinmeyen karanlık yönlerini ortaya çıkaracak niteliktedir. Bu sır, onun masumiyetini ve güvenini sınayan büyük bir yük haline gelir.

Kırsal hayatın sakin görünümünün altında yatan tehlikenin farkına varan Michele, hem kendi iç dünyasıyla hem de çevresindeki yetişkinlerin sırlarıyla yüzleşmek zorundadır. Bu yolculuk, onun büyüme ve gerçeği kabullenme sürecinin başlangıcını simgeler.