Hayvanlar

Nick ve Anna, altı aylığına İsviçre’ye gitmeye karar verir. Nick, şef olarak yerel mutfakların tariflerini toplamak isterken; Anna ise yeni kitabını yazmak için ilham aramaktadır. Bu yolculuk, ilişkilerinde yaşadıkları belirsizlikleri aşmak için de bir fırsat olabilir.

Anna, Nick’in başka bir kadınla ilişkisi olabileceğinden kuşkulanmaktadır. Bu şüphe, aralarındaki mesafeyi ve duygusal karmaşayı derinleştirirken, birlikte geçirecekleri zaman onları sınayacaktır. Her ikisi de kendi iç dünyalarıyla yüzleşirken, bir yandan da geleceklerine dair kararlar almanın eşiğindedir.

İsviçre’deki yeni hayatları bir yandan heyecan verici keşiflerle doludur; ancak geçmişin gölgesi peşlerini bırakmaz. Bu süreçte, onların Viyana’daki dairesine Mischa göz kulak olur, böylece geride bıraktıkları hayatın küçük bir parçası hâlâ korunmaktadır.

Nick ve Anna’nın yolculuğu, hem uzak diyarlarda hem de kalplerinde yaşadıkları çatışmaları, umutları ve kırılganlıkları samimi bir dille anlatır. Hayatın karmaşası içinde sevgi, güven ve kendini bulma arayışını derinlemesine işler.