Gerçegin Pesinde

Kızının kaybıyla derin bir yasa bürünen bir kadın, hayatının kontrolünü yitirmeye başlar. Acısının etkisiyle gerçeklik algısı bulanıklaşırken, kızının hala hayatta olabileceğine dair güçlü bir inanca kapılır. Bu düşünce, onu karanlık bir arayışın içine sürükler.

Kadın, beklenmedik bir şekilde kızına benzer bir başka çocukla karşılaşır ve bu karşılaşma, içinde bastırdığı umut ve korkuları tekrar alevlendirir. Kendi duyguları ve çevresindekilerin şüpheleri arasında sıkışıp kalırken, gerçeğin peşinde kararlı bir şekilde ilerlemeye devam eder.

Yaşadığı bu zorlu yolculuk, hem geçmişin acılarını tekrar gün yüzüne çıkarır hem de kadının kendi sınırlarını zorlamasına neden olur. Kızına dair gerçeklerle yüzleşmek, onun için hem bir kabullenme hem de yeniden bağ kurma çabasıdır.

Ölümle yüzleşmenin ve kaybın yarattığı boşluğun ortasında, kadın gerçekle hayal arasında ince bir çizgide yürür. Bu süreç, onun hem içsel dünyasında hem de dış hayatında derin izler bırakır.