Fatihler

Üvey kardeşler Galaad ve Noé, ilk kez babalarının cenazesinde karşılaşırlar. Ortak noktaları pek yoktur, sadece kişisel başarısızlıklarının paylaştığı eşit bir kader dışında. Galaad, babalarının kutsal bir emaneti çaldığından beri başlarına kötü şansın musallat olduğuna inanır ve Noé'yi bu duruma bir son vermek için harekete geçmeye ikna eder.

Beklenmedik bir şekilde maceraperestlere dönüşen ikili, kayıp emaneti bulmak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk, sadece çalınan nesnenin peşinde koşmak değil, aynı zamanda şimdiye kadar onlardan sakınan şansı yakalama umudunu da barındırır. Aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakıp, kaderlerini değiştirmek için birlikte hareket ederler.

Bu serüvende Galaad ve Noé, karşılaştıkları zorluklarla yüzleşirken, kardeşliğin ve dayanışmanın gücünü keşfederler. Yolculukları, sadece bir nesnenin peşinde olmadıklarını, aslında kendi hayatlarına anlam katma çabasında olduklarını gösterir. İki kardeş, geçmişlerinin gölgelerinden sıyrılıp, geleceğe umutla bakabilecekleri bir yol ararlar.