Even in Dreams

Sam, ablası Amber’ı kaybetmenin derin acısıyla baş etmeye çalışan genç bir müzisyendir. Yas sürecinde kendini şarkı söylemeye ve şarkı yazmaya adar; böylece ablasının gerçekleştiremediği hayalleri kendi sesinde yaşatır. Amber’ın grubuyla birlikte Nashville’e taşınarak, onun müzik endüstrisinde kariyer yapma arzusunu gerçeğe dönüştürmeye karar verirler.

Yeni şehirde, bir müzik yöneticisiyle anlaşarak hızlıca başarıya ulaşırlar. Ancak bu başarı, beraberinde zorlu sınavları da getirir. Endüstrinin sunduğu fırsatlar, grubun içindeki dengeleri sarsmaya başlar; Sam ve arkadaşları, şöhretin cazibesinin gölgesinde kimliklerini korumaya çalışır.

Grup içinde yükselen gerilimler, Sam’in hem müzikal hem de duygusal yolculuğunu derinleştirir. Amber’ın hayalini yaşatmak için çıktıkları bu yolda, müzik endüstrisinin sert gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalırlar.

Sam ve grubun Nashville’deki macerası, kayıp, umut ve müzikle örülü bir hikâyeye dönüşür. Şöhretin bedelini ödemeye hazır mıdırlar ve onları bekleyen değişim ne yönde ilerleyecektir?