Earwig

20. yüzyılın ortalarında, Avrupa’nın bir köşesinde Albert, dişleri buz gibi soğuk olan Mia adlı gizemli bir kızın bakımını üstlenir. Mia, dış dünyadan tamamen izole edilmiş, pencereleri hep kapalı olan dairelerinde yaşamaktadır. Sessizliğin hüküm sürdüğü bu yerde, dışarıyla tek bağları, düzenli aralıklarla çalan telefon ve Mia’nın durumunu soran Usta’nın sesidir.

Albert, Mia’yla arasındaki mesafeyi anlamaya çalışırken, günler birbirini kovalayarak geçer. Ancak bir gün, Usta’dan gelen talimatla her şey değişir Albert, Mia’yı dış dünyaya hazırlamak zorundadır. Bu beklenmedik emir, kapalı dünyanın sınırlarını zorlayan bir dönüm noktası olur.

Dairenin karanlığında başlayan bu hikaye, Mia’nın ve Albert’in kaderini şekillendirecek adımlarla devam eder. İçinde gizem ve soğukluğun iç içe geçtiği bu ortamda, Mia’nın dışarıya açılma süreci, izleyiciyi merak içinde bırakır.