Duyguların Rengi

1960'ların Amerika'sında, Mississippi'nin Jackson kentinde geçen Duyguların Rengi, ırk ayrımcılığının derin izlerini taşıyan bir toplumda üç kadının kesişen hikayelerini anlatıyor. Aibileen Clark, hayatını beyaz ailelerin çocuklarını büyüterek geçiren, orta yaşlı bir Afro-Amerikan hizmetçidir. Oğlunu kaybetmenin derin acısını yaşayan Aibileen, işverenlerinin evinde çalışırken güçlü bir duruş sergiler. Minny Jackson ise, açık sözlülüğü nedeniyle sık sık işinden olan başka bir Afro-Amerikan hizmetçidir. Maddi zorluklarla boğuşan Minny'nin, ailesini geçindirmek için iş bulma çabası hiç bitmez.

Öte yandan, üniversiteden mezun olduktan sonra evine dönen genç beyaz kadın Eugenia Skeeter Phelan, çocukluğunun hizmetçisi olan kadının gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğunu öğrenir. Skeeter, toplumun katı sınırlarına rağmen Aibileen ve Minny ile bir araya gelerek, bu cesur kadınların yaşadıklarını dünyaya duyurmak için bir proje başlatır. Üç kadının cesurca ortaya koyduğu bu hikayeler, Jackson'daki hayatın ırk çizgileriyle nasıl şekillendiğini gözler önüne serer ve toplumun değişmesi için bir kıvılcım yakar.