Dokuz Gün

Dokuz Gün, yaşam öncesi bir dünyada geçen derin bir yolculuğu anlatır. Görevi, dünyaya hayat hakkı verilecek beş ruhu değerlendirip seçmek olan bir bürokrat, her bir ruhla yaptığı görüşmelerde onların hayata dair umutlarını, korkularını ve arzularını keşfeder.

Bu süreçte bürokrat, yalnızca adayların seçiminden sorumlu kalmaz; kendi varoluşuna dair içsel bir sorgulamaya da sürüklenir. Her ruhun yaşam şansına erişme mücadelesi, onun da anlam arayışını derinleştirir ve beklenmedik bir sınavla karşı karşıya bırakır.

Film, yaşamın kıymetini ve varoluşun anlamını sorgulayan, ruhun derinliklerine dokunan diyaloglar ve anlarla örülü bir deneyim sunar. Dokuz Gün, hayatın başlangıcındaki umutları ve seçimlerin ağırlığını özgün bir bakış açısıyla gözler önüne serer.