Doğu

II. Dünya Savaşı sonrası, Hollanda’nın Endonezya’daki kolonyal yönetimini korumak amacıyla gönderilen genç bir asker, görev bilinci ile vicdanı arasında sıkışır. Görev yaptığı bölgede bağımsızlık mücadelesinin şiddetlenen direnişiyle yüzleşirken, içinde bulunduğu zorlu koşullar giderek sınırları zorlar.

Asker, acımasız ve karizmatik bir komutanın başında olduğu seçkin bir birliğe katılır. Bu birlik, bağımsızlık hareketini bastırmak için giderek sertleşen yöntemler uygular ve genç asker, savaşın gerçek yüzüyle yüz yüze gelir. Görev ve insanlık arasında kalması, onu derin bir iç çatışmaya sürükler.

Zamanla, yaşananlar sadece bir savaş değil, aynı zamanda vicdan muhasebesine dönüşür. Genç asker, hem kendi kimliğiyle hem de karşılaştığı ahlaki ikilemlerle mücadele ederken, yaşananların karmaşık doğası gözler önüne serilir.