Delik

Ağustos 1961’de, İtalya’nın kuzeyinden gelen bir grup mağaracı, zamanın adeta durduğu Calabria platosuna ayak basar. Bu ıssız ve bakir topraklarda, yaşlı bir çobanın gözetiminde, keşfedilmeyi bekleyen derin bir sır saklıdır.

Grup, dünyanın en derin mağaralarından biri olan Bifurto Uçurumu’nu keşfeder. Bu uçurum, insanın doğa karşısındaki küçüklüğünü ve bilinmezliğe olan merakını gözler önüne serer. Her adım, bilinmeyenle yüzleşmenin sessiz ve heyecanlı anlarını taşır.

Çobanın yalnızlığı ve doğanın zamansızlığı arasında ilerleyen ekip, bu gizemli derinlikte hem fiziksel hem de ruhsal bir yolculuğa çıkar. Mağaranın karanlığı, insanın keşfetme arzusunu ve sınırlarını sınar.

Zamanın durduğu bu yerde, geçmişle şimdi arasında bir köprü kuran bu keşif, insanın doğayla olan ilişkisini sessiz ama derin bir şekilde yansıtır.