Cinler

1960 yılında, Cezayir'in kavurucu çölünde kaybolan bir uçağı aramak üzere gönderilen bir grup Fransız paraşütçü, uçak enkazını kısa sürede bulur. Ancak, ne bir kurtulan ne de bir ceset vardır. Sadece Gizli damgasıyla mühürlenmiş bir bavul dikkat çeker. Bu gizemli ve tehlikeli ortamda, düşman askerlerinin saldırısına uğrayan ekip, çaresizce terk edilmiş bir kaleye sığınır.

Gizemli kalenin Gardiyanı, askerleri derhal oradan ayrılmaları için uyarır, ancak bu uyarılar kulak ardı edilir. Askerler, bu eski yapının karanlık sırlarına dair hiçbir fikirleri olmadan, istemeden de olsa çölün kadim kötülüklerini uyandırırlar. Kalenin derinliklerinde saklanan Cinler, yani çölün lanetli ruhları, huzursuz bir şekilde uyanır ve askerleri korkunç bir kâbusun içine çeker.

Gittikçe artan gerilim ve belirsizlikle dolu bu tehlikeli macerada, askerler hem hayatta kalma mücadelesi verirken hem de kendi içlerindeki korkularla yüzleşmek zorunda kalır. Çölün ortasında, doğaüstü güçlerle dolu bir savaşın içine çekilen ekip, hem düşman kuvvetleriyle hem de görünmeyen kötülüklerle mücadele ederken, çözülmesi gereken tek bir soru kalır Hayatta kalabilecekler mi?