Caddeler

Max, 25. doğum gününde, kardeşinin ölümünün ardından Manhattan’ın soğuk ve gri sokaklarında dolaşmaya başlar. Yanında en yakın arkadaşı Peter vardır. İkili, şehrin kış atmosferinde hayatın anlamını, geleceği ve yetişkinliğin ne demek olduğunu sorgular.

Adım adım ilerlerken, geçmişle yüzleşir, kayıplarını ve içlerindeki boşluğu hissederler. Sessiz sohbetler ve derin düşünceler eşliğinde, yaşadıkları acının ve sorumlulukların ağırlığını omuzlarında taşırlar.

Bu yolculuk, sadece fiziksel bir yürüyüş değil; aynı zamanda büyümenin, kabullenmenin ve hayatın karmaşıklığıyla yüzleşmenin sessiz bir ifadesidir. Max ve Peter, kendi yollarını ararken, şehrin sokakları onların içsel dünyalarının aynası olur.