Buckskin

1820 yılında geçen hikayede, Teksaslı kürk avcısı Wesley Porter, kaybolan bir çocuğu kurtarmak için gizemli Buckskin ormanlarına doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Ormanın derinliklerinde, sadece doğanın değil, Wesley’nin geçmişinden gelen karanlık sırlar da peşini bırakmaz.

Wesley, hem kendi içindeki hayaletlerle yüzleşmeli hem de vahşi Kızılderili tuzakları arasında hayatta kalmaya çalışmalıdır. Her adımı, hem kendi hayatı hem de kurtarmaya çalıştığı çocuğun hayatı için büyük bir sınavdır.

Zorlu doğa koşulları ve bilinmezliklerle dolu bu yolculukta, Wesley Porter’ın kararlılığı ve cesareti, onu hem fiziksel hem de ruhsal bir mücadeleye sürükler. Buckskin ormanlarından sağ çıkmak, sadece kaybolan bir çocuğu bulmak değil, kendi içindeki karanlıkları da aşmak anlamına gelmektedir.