Before the World Set on Fire

Bilinmeyen bir virüs, üniversite kampüsünde hızla yayılır ve profesör Anya Davis’i derslerini çevrimiçi olarak sürdürmek zorunda bırakır. Bu yeni düzen, hem öğrenciler hem de eğitim kadrosu için beklenmedik zorlukları beraberinde getirir.

Çevrimiçi seminer sırasında yaşanan trajik bir olay, Anya’yı derin bir ikilemle karşı karşıya bırakır. Anya, yaşananların sorumluluğunu üstlenmek ve adalet aramak isterken kurumun tutumu sert bir çatışmanın fitilini ateşler.

Eğitim kurumunun çıkarları ile bireysel etik değerler arasındaki sınırlar bulanıklaşırken, Anya’nın kararlı duruşu ve içsel mücadelesi hikayenin merkezine oturur. Bu süreçte, hem kişisel hem de profesyonel sınavlar artar.

Before the World Set on Fire, kriz anında insanın vicdanı ve kurumların politikaları arasındaki gerilimi derinlemesine işlerken, izleyiciyi düşündüren ve sorgulatan bir anlatı sunuyor.