Atları Çalarken

Kasım 1999. 67 yaşındaki Trond, yıllar sonra yalnızlığıyla baş başa yaşamaktadır ve yeni milenyumun ilk gecesini tek başına geçirmeyi planlamaktadır. Ancak kışın gelişiyle birlikte, yan komşusunun aslında 1948 yazında tanıdığı biri olduğunu fark eder; o yaz, 15 yaşına adım attığı, aynı zamanda babasının kendisini yaklaşan ihanet ve kaybın yükünü taşımaya hazırladığı yazdır.

Geçmişin gölgesinde, Trond’un unutulmuş anıları yeniden su yüzüne çıkar. O yaz yaşananlar, hem gençliğinin masumiyetini hem de hayatını derinden sarsacak sırları açığa çıkarır. Trond, eski dostluklar ve kayıplarla örülü geçmişle yüzleşmeye başlar.

Yeni komşusuyla kurduğu beklenmedik bağ, Trond’un kendi iç yolculuğunun da başlangıcı olur. Hatıraların ve şimdinin iç içe geçtiği bu süreçte, zamanın ve kaderin izleri belirginleşir.

Atları Çalarken, bir adamın geçmişiyle hesaplaşmasını ve hayatının dönüm noktalarını sakin ama derin bir anlatımla gözler önüne serer. Trond’un hikayesi, unutulmuş anılar ve kayıplar arasında sessiz bir hesaplaşmayı yansıtır.