A Ghost Story

Yeni vefat etmiş, beyaz bir çarşafla örtülü bir hayalet, keder içindeki eşine teselli vermek için banliyödeki evine geri döner. Ancak ruhani haldeyken zamanın içinde sıkışıp kaldığını fark eder ve sevdiği kadının ve bildiği hayatın yavaşça elinden kayıp gittiğini çaresizce izlemek zorunda kalır.

Hayalet, geçip giden zamanın tanığı olarak, evinin ve çevresinin değişen yüzlerine şahit olur. Geçmişin izlerini takip ederken, bu dünyadaki yaşamın geçici doğasını ve insan varoluşunun derin yalnızlığını hisseder. Hayaletin varlığı, sessiz bir gözlemci olarak, yaşamın sürekli akışı içinde bir nokta haline gelir.

Bu sessiz ve melankolik yolculuk, hayaletin kendini ve kalan bağlarını anlamaya çalıştığı bir içsel keşif sürecine dönüşür. Sevginin ve kaybın derin etkilerini işleyen film, izleyicileri zamanın ötesinde bir düşünceye davet eder.